Share This Article
İkinci duruşma öncesi ailelere destek olmak için birçok şehirde balkon ve camlardan çarşaflar asıldı.
Yazan, Hilken Doğaç Boran; BBC Türkçe
Güncelleme 22 Eylül 2025
21 Ocak’ta 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği ve 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal otel yangını davasının ikinci duruşması 22 Eylül’de görülmeye başlandı.
İlk duruşma 7 Temmuz’da görülmüş, 10 gün boyunca sanık ifadeleri ve müşteki beyanları dinlenmişti.
On dokuzu tutuklu olmak üzere 32 sanığın yargılandığı dava dosyasına ilk duruşmadan bu yana kritik deliller girdi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı bu süreçte esas hakkındaki mütalaasını mahkeme heyetine sundu.
Ayrıca mağdurların Danıştay’a yaptığı müracaat neticesinde ayrı bir dosyada ele alınan ve yangında sorumluluğu olduğu iddia edilen bazı bakanlık çalışanlarının yargılanmasının önü açıldı.
Sanıklar için ne ceza isteniyor?
Aileler ve hukukçular davadaki sanıkların “olası kastla öldürme” suçundan yargılanmasını talep ediyor.
Ceza hukukunda “olası kast” istenmeyen neticenin öngörülmesi ancak bunun kabullenilmesini ifade ediyor.
Savcılık mütalaasına göre sanıklar için istenen suçlar şu şekilde:
- Otel sahibi Halit Ergül ve genel müdür Emir Aras dahil yedi kişi hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” suçundan 1950’şer yıla, “olası kastla kasten yaralama” ve “olası kastla nitelikli mala zarar verme” suçlarından 178 yıl 582’şer aya kadar hapis cezası isteniyor.
- Şirket yönetim kurulu üyeleri Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras’ın aralarında olduğu 20 sanık için ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talep ediliyor.
Bilinçli taksir, istenmeyen neticenin öngörülmesini fakat gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket edilmesini ifade ediyor.
Mütalaada dört sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan iki yıldan 15’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Bu kişiler Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel.
Tutuksuz sanık mutfak görevlisi Enver Öztürk’ün ise beraati isteniyor.
Davada tüm sanıklar suçlamaları reddediyor.
‘İhmallere dair tek bir cümle bulamıyoruz’
Müşteki avukatlarından Bilsay Sarper Arslan, BBC Türkçe‘ye yaptığı değerlendirmede savcılık mütalaasının taleplerini karşılamadığını söyledi.
Arslan, “Biz mütalaada yangının sonrası ihmallere dair tek bir cümle bulamıyoruz. Bu, ciddi manada büyük bir eksiklik” diye konuştu.
Avukat, yönetim kurulu üyeleri Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Emine Ergün ve Grand Kartal Otel Müdürü Zeki Yılmaz için ceza talebinin olası kast yerine “bilinçli taksire” dönmesini eleştirdi.
Arslan, bu kişilerin hakim karşısında çelişkili ifadeler verdiklerini, aleyhlerinde ciddi delillerin dosyaya eklendiğini ve 21 Ocak gecesi oteldeki misafirleri uyarmak yerine yönetim kurulu üyeleri ve personelin kurtarılmasına öncelik verdiklerini savundu.
Arslan “Altın zamanda müşterilere haber verilseydi belki de bir kişiyi bile kaybetmeyecektik” dedi.
Arslan’ın bahsettiği “altın zaman”, yangının çıktığı 03.16’dan itibaren binanın tahliye edilmesi ve canların kurtarılması için paha biçilemez kabul edilen dakikaları ifade ediyor.
Aras, Hacıbekiroğlu, Ergün ve Yılmaz, Temmuz ayındaki duruşmada suçlamaları reddetmişti.
‘Bir an önce çıkın efendim, yangın çıktı’
Temmuz’daki duruşmada yangın sırasında binada olan otel sahibi Halit Ergül’ün damadı ve Grand Kartal İşletme Müdürü Emir Aras ve ailesinin yedinci kattaki kimseyi uyarmadan binayı terk ettiğine dair görüntüler duruşma salonunda izletilmişti.
Emir Aras, savunmasında “Bir dakika içinde eşim geldi, ağzımızı ve burnumuzu kapatarak ‘Yangın var’ diye bağırarak koşarak indik” demiş, olası kast ile suç işlediğini inkar etmişti.
Dosyaya yakın zamanda eklenen ve sanıkların dijital materyallerinin incelenmesi ile hazırlanan rapora göre Otel Müdürü Zeki Yılmaz, 03.30’da otel yetkililerine “Bir an önce çıkın efendim. Bir an önce çıkın yangın çıktı. Restorandan geliyor. Lütfen, lütfen” dedi.
Emir Aras’ın yangın gecesi ailesiyle odalarından çıktığını gösteren kamera kayıtları Temmuz’da duruşma salonunda izletilmişti.
Aynı rapora göre tutuklu sanıklardan Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir’in otel yangınından üç gün sonra “İş güvenlik acil yapılacak durumlar” adlı bir Whatsapp grubu kurduğu ortaya çıktı.
BBC Türkçe‘nin gördüğü yazışmalarda Halit Ergül’ün kızı Ceyda Hacıbekiroğlu’nun otel çalışanlarına yangın sonrası verdiği yazılı talimatlar yer aldı.
Hacıbekiroğlu savunmasında otelin yönetim kurulunda olmasına karşın fiili yönetim görevi bulunmadığını söylemiş, diğer tüm sanıklar gibi olası kastla öldürme suçunu reddetmişti.
Avukat Bilsay Sarper Arslan, yukarıdaki örnekler dahil savcılık mütaalasına alınmayan birçok delilin mahkeme heyeti tarafından değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Arslan “Böyle çok önemli bir ihmal devredeyken savcının mütalaasında bundan bahsetmemesi ve bu insanların da cezasını hafifletecek bir mütalaa ortaya koyması hukuku ve vicdani açıdan çok açıklanabilir değil” yorumunu yaptı ve hukuki mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Bakanlık yetkilileri ne zaman yargılanacak?
Aile ve avukatların bir talebi de yangından sonra hazırlanan bilirkişi raporunda sorumluluğu olduğu söylenen bakanlık yetkililerinin hakim karşısına çıkması.
Mahkeme heyeti bunun ayrı bir dosyada ele alınmasına karar kıldı.
İçişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yetkililer için soruşturma talep edildi.
Bakanlıklar bazı yetkililer için soruşturma izni verdi, bazı soruşturma taleplerini reddetti.
BBC Türkçe‘nin edindiği bilgiye göre mağdurlar tarafından Danıştay’a yapılan müracaat sonrası Bolu Valisi olarak görev yapmış Erkan Kılıç, Ahmet Ümit, Aydın Baruş, Ahmet Zahteroğulları, İbrahim Özçimen ve Halil İbrahim Akpınar için soruşturma izni verildi.
Çalışma Bakanlığı açısından ise işyeri ve iş güvenliği denetimi yapma görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kişiler hakkında genel kapsamda soruşturma izni verildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, konuyla ilgili Kontrolörler Kurulu Başkanvekili Levent Kırcan ile otelin son denetimini yapan kontrolörler Barış Başayvaz ve Abdülkadir Eren hakkında Temmuz’da soruşturma izni vermişti.
Dava avukatları, bu isimler dahil 12 Kültür Bakanlığı yetkilisine soruşturma izni verilmemesi kararını Danıştay’a taşımıştı. Danıştay’tan henüz kalan 9 kişiye ilişkin karar gelmedi.
‘Bizim son görevimiz bu dava’
Avukat Bilsay Sarper Arslan, 21 Ocak’tan bu yana yaklaşık 250 gün geçmesine rağmen birinci derecede sorumlu olduğu iddia edilen hiçbir bakanlık yetkilisinin henüz hakim karşısına çıkmamasına dikkat çekti.
Avukat, bunun “vicdanen ve hukuk adaleti açısından yaralayıcı” olduğu yorumunu yaptı ve ekledi:
“Bu dosya bitip de o dosya ayrıca geldiği noktada bu sefer de süreçlerin baştan yeni davada yürütülmesi söz konusu olacak. İnsanlar tekrar bazı gerçeklerle yüzleşecek.”
Yangında dayısı Nedim Türkmen, yengesi Ayşe Neva Türkmen ve yeğenleri Ala Dora Türkmen ve Yüce Ata Türkmen’i kaybeden Arslan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Cenazelere gidersiniz son görevimizi yerine getirdik dersiniz. Biz son görevimizi o mezarlıkta yerine getiremedik. Bizim son görevimiz bu dava.”
“Dolayısıyla bu dava için kendimizi adamış vaziyetteyiz. Bu eksikliklerin giderilmesi ve tüm sorumluların etkin şekilde hesap vermesi için elimizden geleni yapacağız.”
https://www.bbc.com/turkce/articles/cwy9wwpj4z4o